Hypatia'nın Araştırmacı Ruhu

Araştırmacı bir insanın yazıları

23 Kasım 2011 Çarşamba

Gerçek Öğretmenlik

Anasınıfında birçoğumuz öğretmeninin "Büyüyünce ne olmayı düşünüyorsun?" sorusu ile karşı karşıya kalmıştır.Anasınıfında olmasa bile eminim ilköğretim yıllarında hemen hemen her sene sorulmuştur bu soru.Genelde kız öğrencilerin ilk cevapları öğretmenlerinden de etkilenerek "öğretmen"  olan cevapları erkekler için o zamanki gündemde hangi meslekse, ailesinin asimilesi ile "doktor,mühendis" vb. olduğuna eminim.Benimde ilk yanıtım tabi ki öğretmenlikti hatta okulöncesi öğretmenliğiydi.Her ne kadar ailenin düşünceleri , öğretmenlerin popüler gördüğü mesleklerle bu sorunun cevabı her sene değişse de ben neticede bir okulöncesi öğretmeni oldum.

Çevremde insanlar hep hayatlarının dönüm noktasında onları destekleyen iyi bir öğretmeninden bahseder.Bu yüzden bana yakın olan, beni gerçekten olduğum gibi seven bir öğretmenim olmasını istemiştim.Ama sanırım bu düşüncem benim için hep bir ütopya olarak kaldı.

Öğretmenlerimden bir sürü şey öğrendim.İlk dayağımı anasınıfı öğretmenimden yemiştim.Arkadaşımı şikayet ettim diye tokat atmıştı öğretmenim bana.Çok küçük bir sebepti küçüklüğüme verip hiç vurmayabilirdi.Ben de öğrencilerimden hergün yüzlerce şikayet alıyorum.Ben anasınıfı öğretmenimden dayak atmamam gerektiğini öğrendim.İlkokulda çok içine kapanıktım öğretmenin ödev olarak verdiği konuyu çalışır giderdim fakat cesaretim olmadığı için çıkıp anlatmazdım.Öğretmenimin sıra dayağı çektiği öğrencilerinden olurdum hep.Ben İlkokul öğretmenimden cesareti olmayan öğrencilere de söz hakkı tanımam gerektiğini öğrendim.Lise de fizik sınavının ortasında arkadaşım sayfama bakmaya çalışıyor ben izin vermiyordum.Öğretmenim beni dinlemeden yargıya vardı ve sınavın ortasında en sertinden bir tokat yapıştırdı.Ben fizik öğretmenimden öğrencilerimi yargılamadan önce dinlemem gerektiğini öğrendim.Lise ikinci sınıfta biyoloji öğretmenim sayısalı değilde eşit ağırlığı seçtiğim için hayal kırıklığına uğradığını söyledi.Ben biyoloji öğretmenimden öğrencilerimin tercihlerine saygı göstermeyi öğrendim.Matematik öğretmenim okulöncesi öğretmenliğini seçtiğim için beni küçümsedi.Ben matematik öğretmenimden her neyi seçerse seçsin öğrencimle gurur duymam gerektiğini öğrendim.Üniversitede bölüm başkanı olan hocamız sınıf birincisine bambaşka davranırdı.Ondan da bütün öğrencilerime eşit davranmam gerektiğini öğrendim.

Gördüğünüz üzere gerçekten beni anlayan bir öğretmenim olmadı.En sonunda ben böyle olmayacağım diye kendi kendime söz verdim.Ben öğrencilerime hem arkadaş, hem de gerçek bir öğretmen olmayı hedefliyorum.Umarım ben gerçekten öğrencilerimi anlayan , onların kişisel gelişimlerine katkı sağlayan unutamayacakları bir öğretmen olurum.Umarım hep kızgınlıkla hatırlanan değil gülümseyerek tatlı bir hatıra olarak anlatılan bir öğretmen olurum.Tüm meslektaşlarımın ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Not:Resim öğrencimin gözünden ben :)



BAŞÖĞRETMENİM ÖĞRETMENLER GÜNÜN KUTLU OLSUN!

6 yorum:

çok güzeell yazmışsın!
anaokulu öğretmenine çok kızdım off.. ve sen eminim en iyi en tatlı öğretmensindirr merak etme..

ve son resim ve cümle. başöğretmen gerçekten! çok duygulandım!
 
Mia Wallace;
Teşekkür ederim canım güzel düşüncelerin için :)
Bende çok öfkelenmiştim öğretmenime ama zamanla geçiyor herşey o fizik öğretmenimde duydum ki vefat etmiş ben affettim hepsini :)
 
sen zaten iyi bi insan ve iyi bi öğretmensin ki.
:)
 
Deeptone;
Teşekkür ederim güzel düşüncelerin için...mesleğimin ilk yıllarındayım daha çok pişmem gerek :)
 
birazcık geç oldu ama öğretmenler günün kutlu olsun. :)

bana da büyüyünce hangi mesleği seçeceksin diye sorduklarında rüya mühendisi olacağım derdim.ne söylemeye çalıştığımı anlamıyorum hala. :)
 
Simgee;
Teşekkür ederim... haha rüya mühendisi güzelmiş... psikologu falan kastetmiş olabilirsin :)
 

Yorum Gönder