Hypatia'nın Araştırmacı Ruhu

Araştırmacı bir insanın yazıları

27 Mayıs 2012 Pazar

Once Upon A Time


Masal okumayı seviyor musunuz? Ya da küçükken masalları sever miydiniz? Sevmesek bile mutlaka bir yerlerde Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'i , Pinokyo'yu veya Cinderella gibi birçoğunu okumuş ya da izlemişizdir.Şimdi bu masalların hepsinin birbiri ile bağlantılı olduğu  bir masal kitabı  düşünün.Çok güzel bir karışım olurdu değil mi?Ve işte şimdi şu dakikalarda size bu kitabın yer aldığı bir diziden bahsedeceğim.Dizinin ismi birçok masalın girişi olarak kullanılan deyim "Once Upon A Time". Lost'un yaratıcıları olan  Adam Horowitz ve Edward Kitsis ikilisinin yeni dizisi.Fantastik tarzda oldukça etkileyici bir dizi.



Dizimizin baş kahramanlarından   Henry yaşadığı kasaba halkının masallar diyarından gelmiş insanlar olduğuna inanmakta ve kötü kraliçe tarafından yapılmış bir lanet sonucu masal kahramanlarının bu durumu hatırlamadıklarını düşünmektedir.Kasaba halkını kurtaracak olan kişi de Henry'nin öz annesi Emma'dır.Henry üvey annesi(Kötü Kraliçe) ile yaşadığı evden bir gün kaçar ve gerçek annesini bulmaya gider.Annesini bulmuş olsa da annesine elindeki masal kitabının gerçek yaşantılarını anlattığına inandırmak oldukça güç olacaktır.Henry Pamuk Prensesin torunudur.Pamuk Prenses,Prens,Kırmızı Başlıklı Kız ve nice masal kahramanı asıl kimliklerini bilmeden Storybrooke isimli kasabada yaşamaktadır.Emma oğlunu evlat edinen Regina'ya geri götürdüğü sırada birşeylerin oğlu için ters gittiğini düşünür ve bir süre kasabada kalmaya karar verir.Ve Emma'nın kasabada kalışı Belediye başkanı Regina'nın (Kötü Kraliçe) hiç hoşuna gitmeyecektir.


Masallarda olduğu gibi  fantastik şeyleri birazcıkta olsa seviyorsanız diziyi izlemeniz gerektiğini düşünüyorum.Birinci sezon yeni bitti.İkinci sezon içinde anlaşma yapıldı.Ben izlerken çok keyif aldım.Sizlerde umarım benim kadar keyif alırsınız...İyi seyirler :)

Sevdiğim Replikler;

"All magic comes with a price" ( 
 Rumplestiltskin )

"You wanna change things? You're gonna have to go out there and change them yourself because there are no fairy godmothers in this world.
 " (Emma)

 No matter what you do, I will always find you." Prince James to Snow White

Kitaplardan İnciler "Sakın Kımıldama"


"Acı ne aldatıcı, nasılda koşuyor.Sanki bir asit eritici görevini derinde gerçekleştirmiş gibi."


"Ben ilişkinizin yanına asılı bir erkek takım elbisesi oldum.Beni kişiliğimden çok,yokluğum , kitaplarım, girişte duran yağmurluğum anlattılar.Verdiğim ipuçlarıyla sizin yazdığınız, benim bilmediğim bir öykü bu."

"Biz ikimiz birlikte ilk biçimini yitiren, böylece sertliği geçen eski bir palto gibi olmaya başlıyorduk ve paltoyu  asıl eşsiz , taklit edilemez yapan kendini bırakması, kumaşının doğal yıpranmasıdır."

"Bir insanın kolları sıkı sıkı topraktır, kızım.Tanrı, eğer varsa, arkamızdadır."

"Bir kuş kondu yanıma ansızın...Bu yüzer tüneğe ulaşana kadar güçlüklerle dolu bir uçuş yapmış olması gerek...Neden, diye düşünüyorum kendi kendime, biz insanlar, ayakkabılarımızla, kazanklarımızla bir su sıçramasında geri çekilirken böyle küçük bir yaratık doğanın meydan okumalarını hiç tereddütsüz kabul eder, neden biz insanlar böyle cesaretsiziz?"

"Konuş istediğin kadar Raffaella, yaşadığı sürece estir yüreğini, hepimiz tekerleksiz bir arabayla gemi yolculuğuna çıkmış dostlarız."

"Ölmek için seçilen alet önemlidir, bir vasiyettir."

"Benim için aşk buydu, yetim ve sert, büyük aşk ihtiyacı, yazgı bize acıyıp bir biberon armağan ettiği zaman."

"Şimdi beni bırakacaktı, artık hayatım onun hayatı içinde çoğalmadığına göre şimdi onu kaybedecektim."

"Belki kömürle çalışan bir geminin karnında , iki sevgilinin en üst güvertede , denizin parlak halısının üzerinde, romantik bir dans yapmalarını sağlamak için ter döken iki zenci işçiyiz."

6 Mayıs 2012 Pazar

Kısa Bir Merhaba ve 23 Nisan



Merhaba herkese; Uzun bir aradan sonra sizlerleyim...bir dönem internetim kesik olduğu için ilgilenemedim blogumla...internetim geldikten sonrada 23 Nisan çalışmaları-ales ve kpds derken vakit bulamadım...ama öyle çok özlemişim ki yazı yazmayı anlatamam.Bugün kısa bir selam verip kaçacağım...

Çok güzel bir 23 Nisan geçirdik öğrencilerimle Alfven'in Swedish Rhapsody'i eşliğinde güzel bir dans yaptı pıtırcıklarım...Bazı öğretmen arkadaşlarım çok Avrupai tarzda olduğunu söyleyip eleştirseler de yüzümü kara çıkarmadı öğrencilerim  :)









Yakın zamanda tekrar görüşmek üzere... bu güzel bahar mevsiminde musmutlu günler diliyorum :)

Not:Dinlemediyseniz bu rapsodiyi oldukça keyif vericidir tavsiye edilir...Kendisini güzel bir tebessüm ile dinlettirir...