Kısa süreli geçici,empati kurularak alınan mutluluk biçimine "Anlık Mutluluk" demek çok doğru olur sanırım.Mutlaka başka anlık mutluluk çeşidi de vardır fakat ben klişe olanını sizlerle paylaşmak istedim bu yazımda.Nedir bahsettiğim bu anlık mutluluklar dünyası diye soracak olursanız bildiğimiz romantik komedi tarzında düzenlenmiş filmlere diyorum.Kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz açın bir romantik komedi filmi izlemeye başlayın.Filmde kurgu oldukça sınırlıdır,aynı pastayı farklı tarifler ya da görünümlerde yemeye benzer romantik komediler.
Muhtemel senaryodan bahsedecek olursak; mutsuz hayatta mutluluğu arayan bir kadın,mutsuz ama kendisini mutlu zanneden bir erkek vardır.Genelde bu kişiler birbirlerine çok yakındırlar ve muhtemelen şimdiye kadar fark edemişlerdir bu durumu.Aynı zamanda farklı ilişkileri ya da hoşlandıkları kimseler vardır.Filmin başında genelde sizleri komiklikleri ile güldürürler sonrasında az yanlızlık hissettirip birazcık aşk acısı çektirirler, birde gizli şantaj aşaması vardır ki genellikle benimle birlikte olmazsan senden uzaklaşırım,başka yere taşınırım, bir iş teklifini kabul ederim gibi seçenekleri mevcuttur.Çoğunlukla bu şantajlar sonucu kavuşmalar tren garı,hava alanı vb yerlerde çiftlerden birinin diğerini durdurması sonucu mutlu sonla bitirilir.Film boyunca gülersiniz,üzlürsünüz belki ağlarsınız,en sonunda mutlu sona kavuştuklarında sizde rahatlarsınız.Ta ki film sonunda yazılar geldiğinde filmin büyüsü bitip siz gerçek hayata dönünceye kadar sürer bu mutluluk.Genelleyecek olursak Hollywood'un "Kısa Süreli Mutluluk Pazarlaması" dan başka birşey değildir bu.
(Tabi bu bahsettiklerimin dışında oldukça kaliteli romantik-komedi tarzında filmlerde var,fakat benim bahsettiğim bunların dışındaki klişeleşmiş senaryolara sahip filmler.)
Ne yazıkki ilişkiler o filmlerdeki gibi kolay olmuyor.Bir çok kişiden de bu pazarlama sonucu "Film gibi hayatım olsun istiyorum"," ben neden böyle mutlu olamıyorum" tarzında kendince konuşup hayıflanıyordur.Tabiki gerçekten öyle mutlu insanlar vardır.Ama yaşantılarımızın,küçük önemli anların es geçildiği kaba taslak ana hatları ile anlatıldığı 1,5 saatler gibi olmasını da istemiyorum.Size tek önerim film gibi yaşamak isteyip filmleri izlemeyi bırakın ve gerçek hayata dönün.O zaman filmlerdeki gibi yaşayamadığınız için hayıflanmak yerine en azından denedim ama olmadı diyebilirsiniz.Ya da tv karşısından kalktığınızda belkide doğru insanla karşılaşabilirsiniz.
Muhtemel senaryodan bahsedecek olursak; mutsuz hayatta mutluluğu arayan bir kadın,mutsuz ama kendisini mutlu zanneden bir erkek vardır.Genelde bu kişiler birbirlerine çok yakındırlar ve muhtemelen şimdiye kadar fark edemişlerdir bu durumu.Aynı zamanda farklı ilişkileri ya da hoşlandıkları kimseler vardır.Filmin başında genelde sizleri komiklikleri ile güldürürler sonrasında az yanlızlık hissettirip birazcık aşk acısı çektirirler, birde gizli şantaj aşaması vardır ki genellikle benimle birlikte olmazsan senden uzaklaşırım,başka yere taşınırım, bir iş teklifini kabul ederim gibi seçenekleri mevcuttur.Çoğunlukla bu şantajlar sonucu kavuşmalar tren garı,hava alanı vb yerlerde çiftlerden birinin diğerini durdurması sonucu mutlu sonla bitirilir.Film boyunca gülersiniz,üzlürsünüz belki ağlarsınız,en sonunda mutlu sona kavuştuklarında sizde rahatlarsınız.Ta ki film sonunda yazılar geldiğinde filmin büyüsü bitip siz gerçek hayata dönünceye kadar sürer bu mutluluk.Genelleyecek olursak Hollywood'un "Kısa Süreli Mutluluk Pazarlaması" dan başka birşey değildir bu.
(Tabi bu bahsettiklerimin dışında oldukça kaliteli romantik-komedi tarzında filmlerde var,fakat benim bahsettiğim bunların dışındaki klişeleşmiş senaryolara sahip filmler.)
Ne yazıkki ilişkiler o filmlerdeki gibi kolay olmuyor.Bir çok kişiden de bu pazarlama sonucu "Film gibi hayatım olsun istiyorum"," ben neden böyle mutlu olamıyorum" tarzında kendince konuşup hayıflanıyordur.Tabiki gerçekten öyle mutlu insanlar vardır.Ama yaşantılarımızın,küçük önemli anların es geçildiği kaba taslak ana hatları ile anlatıldığı 1,5 saatler gibi olmasını da istemiyorum.Size tek önerim film gibi yaşamak isteyip filmleri izlemeyi bırakın ve gerçek hayata dönün.O zaman filmlerdeki gibi yaşayamadığınız için hayıflanmak yerine en azından denedim ama olmadı diyebilirsiniz.Ya da tv karşısından kalktığınızda belkide doğru insanla karşılaşabilirsiniz.