Orjinali İtalyanca olan ünlü opera eseri "Aşk İksiri" (L'elisir d'amore) geçen hafta cumartesi günü Süreyya Operasında prömiyerini yaptı.Oldukça eğlenceli yeşilçam tadında bir eser olan Aşk İksiri benim ve kardeşim içinde bir macera oldu :D Normalde İstanbul'a bu tarz etkinlikler için gittiğimden gündüz 16:00'a bilet almaya çalışırım.Fakat çok görmek istediğim bu operanın 16:00 da gösterimi yoktu mecbur akşam 20:00 gösterimine bilet aldım bir ay öncesinden:D Fakat İstanbuldan İzmit'e en son otobüsün 23:00da olduğunu bilmiyordum bunu opera günü öğrendim.Neyse dedim zaten 2 perde çok rahat yetişiriz.Fakat olmadı(yaklaşık yarım saatlik bir ara nedeniyle) :D opera 22:40da bitti :D Operadan kaçar gibi koşarak bizim gibi çıkan olmamıştır herhalde :D Daha sonra Haremden 23:00da kalkacak olan otobüse yetişme ihtimalimiz ancak taksi ile olabilirdi.Caddede koşturarak taksi durdurmamız ise ayrı bir komediydi...Fakat sonuçta gittik gezdik operamızı izledik ve otobüse yetiştik :D Bizim için farklı bir deneyim oldu..
Aşk İksirine dönecek olursak ; Kahramanlarımızdan biri olan meteliksiz Nemorino varlıklı bir kız olan Adina'ya aşıktır.Fakat cesareti olmadığı için bir türlü sevgisini dile getirememektedir.Adina ise aşka inanmayan uçarı bir kızdır.Bir gün Adina kendi işçilerine ve davetlilerine okuduğu "Tristan ve İsolde" isimli öykünün etkisi ile tıpkı öyküdeki gibi bir iksir sayesinde Adina'nın kendisine seveceğine inanır.Bunları düşünürkende yaşadıkları yere Delcore isimli şarlatan bir hekim gelir.Şarlatan sözde bütün hastalıkları tedavi eden ilaçlara sahiptir...tabi bu ilaçlardan biride umutsuz aşklar için "Aşk İksiri" dir.
Aşk İksirine dönecek olursak ; Kahramanlarımızdan biri olan meteliksiz Nemorino varlıklı bir kız olan Adina'ya aşıktır.Fakat cesareti olmadığı için bir türlü sevgisini dile getirememektedir.Adina ise aşka inanmayan uçarı bir kızdır.Bir gün Adina kendi işçilerine ve davetlilerine okuduğu "Tristan ve İsolde" isimli öykünün etkisi ile tıpkı öyküdeki gibi bir iksir sayesinde Adina'nın kendisine seveceğine inanır.Bunları düşünürkende yaşadıkları yere Delcore isimli şarlatan bir hekim gelir.Şarlatan sözde bütün hastalıkları tedavi eden ilaçlara sahiptir...tabi bu ilaçlardan biride umutsuz aşklar için "Aşk İksiri" dir.
Daha sonrasında gelişen olayları da izleyip görmenizi tavsiye ediyorum.Müzikler özellikle bitimine yakın söylenen arya beni oldukça etkiledi.Sahne tasarımı ve ışıklandırma çok güzeldi.Keşke acelem olmasaydı da emeği geçenleri hakkıyla alkışlayabilseydim.Sizlerle Adina ve Nemorino'nun diyaloglarından birini paylaşmak istiyorum.
-Nemorino:Ah Adina! Ah Adina! Neden asla?
-Adina: Güzel Soru! Sor rüzgara gönül okşarcasına neden estiğini kararsızca, ya bir zambakta ya bir gülde , ve ya bir çayırda , ya da derede ; değişkenlik ve vefasızlığın doğada varolduğunu sana söyleyecektir.
-Nemorino: O halde ne yapmalıyım?
-Adina:Bana olan aşkından vazgeç, uzaklaş benden.
-Adina:Yapamaz mısın? Neden?
-Nemorino:Neden?
Sor nehire , neden tek bir işareti ile bir sıçrayışta inleyerek denize koşar , eğer onu davet ederse.Ve denizin sonsuzluğunda ölmeye gider.Bilinmeyen bir güçle sürüklenişini anlatacaktır sana...
-Adina: Yani ne istiyorsun?
-Nemorino:Onun gibi ölmek ama senin izinde ölmek...
Cümleler oldukça etkileyici olduğu gibi performanslarda oldukça iyiydi.Biz kardeşimle operadan da sonrasında yaşadığımız maceradan da oldukça keyif aldık...Yazıma son verirken sizleri beğendiğim aryanın Luciana Pavarotti versiyonu ile baş başa bırakıyorum...Keyifli dinlemeler ve bol sanatlı günler diliyorum :)
4 yorum:
:)
Seviyorum günümü dolu dolu yaşamayı yarın bugünüme bakıp keşke dememek için:)Şimdi de tiyatrodan geldim ki :D
evet işte o benim :D
Yorum Gönder