"Peki ama bu sözcük ne anlatır: Anı? Üzerinde kurduğumuz bilinç ne kadar da yıpranmış. Daha biraz önce söylenmiş, okunmuş, yapılmış olan şey hemen sonra gerçek değildir artık. Yalnızca bizim belleğimizde var olan bir şeydir ve bütün yaşamımız, hatta bütün dünyamız böyledir. Gerçek diyebileceğimiz şey, o sonsuz küçüklükteki şimdiki zaman anıdır yalnızca ve o da biz onu düşünmek istediğimizde çoktan geçip gitmiştir."
"Henüz hiçbir insanın ayak basmadığı ve Tanrı’nın kararına göre kimsenin asla ayak basmayacağı bir çölün ortasında bulunan eşi bulunmaz değerli taş gerçek değildir. Çünkü gerçek yalnızca, en azından tek bir insan bilincinin bu kavramı oluşturduğu yerde var olabilir. Hayvanlar ve melekler ne gerçeği ne de gerçek olmayanı bilir, çünkü hayvanların kavramları yoktur, melekler ise salt tinsel özleri gereği kusursuz kavramlarla birdir."
"Aslında, eğer zaman değişimi anlatıyorsa, zaman da yoktu; böyle söyledi kendi kendine.Sadece bir tek ve aynı şeyin, sonsuza dek sürecek amorf bir şimdinin hiç ara vermeden tekrarlanışı vardı.Zaman, devinim halinde kalabilmesi için sürekli karıştırılması gereken koyu bir bulamaçtı adeta.İnsan ondan elini çeker çekmez koyulaşıyordu ve öncesiyle sonrası arasında hiçbir fark kalmıyordu, sanki hiç devinimde olmamış gibi."
"Kölelik dışında hiçbir şey bilmeyen köleler uysal kölelerdir. Sadece tutuklu yaşamını bilen tutuklular özgür olmamalarının acısını çekmezler. "
"Bütün korkumu ve bütün umudumu yitirmiş olduğumdan, ayağa kalkıp geriye kalan kapılardan hangisi olursa olsun birini açmak artık benim için kolay olmalıydı değil mi, bütün bu duyduklarından sonra böyle düşünürsün herhalde, ey Emirülmüminin. Oysa durum tam tersiydi. Asıl şimdi benim için her şey bir olduğundan, karar almam için pek bir neden kalmamıştı. Başlangıçta elim kolumu bağlayan şey, o berlisiz çıkıştan duyduğum korkuyken, artık sonunda bir seçim yapmamı imkansızlaştıran şey, başıma gelecek her şeye karşı duyduğum kayıtsızlıktı. "
"İyileştikten sonra kendine bir kez daha yeni bir ad seçti, çünkü eskisi şimdiye kadarki varoluşuyla birlikte yanmıştı. Bu kez kendine "yol gösterici" anlamına gelen Indicavia adını verdi.
Bu adın ne anlama geldiğini soran olursa şu açıklamada bulunmayı alışkanlık edindi: Yol gösteren bir levha da özel bir değeri olmayan, belki de dağılmış, hatta çürümüş bir tahta parçasından başka bir şey değildir. Üstünde yazılı olanı kendisi okuyamaz, okuyabilsedi de anlayamazdı. İşaret ettiği yere kendisi asla gidemez, tam tersine onun amacı durduğu yerde kalmaktır. Burası her yer olabilir; her yer aynı derecede iyidir, bir tek yer, yani işaret ettiği yer dışında. Onun tümüyle ararsız ve anlamsız olacağı tek yer orasıdır. Zaten işaret ettiği yerde olmadığı için, oranın yolunu arayana yararı dokunur. "
"Henüz hiçbir insanın ayak basmadığı ve Tanrı’nın kararına göre kimsenin asla ayak basmayacağı bir çölün ortasında bulunan eşi bulunmaz değerli taş gerçek değildir. Çünkü gerçek yalnızca, en azından tek bir insan bilincinin bu kavramı oluşturduğu yerde var olabilir. Hayvanlar ve melekler ne gerçeği ne de gerçek olmayanı bilir, çünkü hayvanların kavramları yoktur, melekler ise salt tinsel özleri gereği kusursuz kavramlarla birdir."
"Aslında, eğer zaman değişimi anlatıyorsa, zaman da yoktu; böyle söyledi kendi kendine.Sadece bir tek ve aynı şeyin, sonsuza dek sürecek amorf bir şimdinin hiç ara vermeden tekrarlanışı vardı.Zaman, devinim halinde kalabilmesi için sürekli karıştırılması gereken koyu bir bulamaçtı adeta.İnsan ondan elini çeker çekmez koyulaşıyordu ve öncesiyle sonrası arasında hiçbir fark kalmıyordu, sanki hiç devinimde olmamış gibi."
"Kölelik dışında hiçbir şey bilmeyen köleler uysal kölelerdir. Sadece tutuklu yaşamını bilen tutuklular özgür olmamalarının acısını çekmezler. "
"Bütün korkumu ve bütün umudumu yitirmiş olduğumdan, ayağa kalkıp geriye kalan kapılardan hangisi olursa olsun birini açmak artık benim için kolay olmalıydı değil mi, bütün bu duyduklarından sonra böyle düşünürsün herhalde, ey Emirülmüminin. Oysa durum tam tersiydi. Asıl şimdi benim için her şey bir olduğundan, karar almam için pek bir neden kalmamıştı. Başlangıçta elim kolumu bağlayan şey, o berlisiz çıkıştan duyduğum korkuyken, artık sonunda bir seçim yapmamı imkansızlaştıran şey, başıma gelecek her şeye karşı duyduğum kayıtsızlıktı. "
"İyileştikten sonra kendine bir kez daha yeni bir ad seçti, çünkü eskisi şimdiye kadarki varoluşuyla birlikte yanmıştı. Bu kez kendine "yol gösterici" anlamına gelen Indicavia adını verdi.
Bu adın ne anlama geldiğini soran olursa şu açıklamada bulunmayı alışkanlık edindi: Yol gösteren bir levha da özel bir değeri olmayan, belki de dağılmış, hatta çürümüş bir tahta parçasından başka bir şey değildir. Üstünde yazılı olanı kendisi okuyamaz, okuyabilsedi de anlayamazdı. İşaret ettiği yere kendisi asla gidemez, tam tersine onun amacı durduğu yerde kalmaktır. Burası her yer olabilir; her yer aynı derecede iyidir, bir tek yer, yani işaret ettiği yer dışında. Onun tümüyle ararsız ve anlamsız olacağı tek yer orasıdır. Zaten işaret ettiği yerde olmadığı için, oranın yolunu arayana yararı dokunur. "
Michael Ende-Özgürlük Hapishanesi
13 yorum:
Hiç sorgulamayız genelde; bizi hür ve özgür kılacak onlarca, yüzlerce belki binlerce gerçek varken bize yaşamın tepsisinde sunulanlarla yetiniriz. Tepsideki boşlukları kaçımız doldurmaya çalışır ve kaçımız o boşluklar arasında bir mum yakar, aydınlanır. Kaçımız kendini bir kölenin yerine koyabilir? Ve kendi yaktığı mumla kendi özgürlüğüne çıkan yolu arar. Okulda, iş hayatında, sokakta ve hatta evimizde…
Kitabı okumadım ancak anladığım kadarıyla kendi tutukevimizdeki duvarları yıkmanın ve kendimizi özgür bırakabilmenin yolu, sorgularımızla yada boş vermişliklerimizle bu tutukluluğu müebbet’e çevirmek veya iyi halden özgür kılmak yine bizim elimizde. Güzel paylaşımınızı bir öneri olarak alıyor ve en kısa sürede okumak istiyorum. Teşekkürler Hypatia
adı bile vurucu.
adı bile yetermiş.
bunu okumadım bayan kitap canavarı.
:)
Ayrıca Salinger'ın bir kitabını okuyormuşsun şu sıra. Çok severim ben Salinger'ın yazılarını. Franny ve Zooey'i ilk okuduğumda ego olayına ciddi kafayı takmış Franny gibi salya sümük ağlamıştım. Ardından tüm kitaplarını alıp bir çırpıda değil günlere yaya yaya okumuştum. Özeldir Salinger benim için.
Öncelikle rica ederim ne demek :)
Ben teşekkür ederim yine güzel yorumlarınızdan birini yapmışsınız, sizin yorumlarınız kitap alıntılarından çoğu zaman kitap alıntılarından daha gerçeğe yakın geliyor :)
İnsanlar çoğu tembel özgürlüğü sözde savunurlar ama özgürlük için dediğiniz gibi bir mum yakmak çok zor gelir...sorgulamadan yaşarız doğru...totalitarizm hakim yaşantımızda...Kitap fantastik öyküler üzerinden insanın kendi çevresinde ve içerisindeki kimi durumları sorgulamaya sevk ediyor.Eğer inceleme yazısını okumak isterseniz bu linkten yararlanabilirsiniz.
http://www.kayiprihtim.org/portal/ozgurluk-hapishanesi-inceleme/
Görüşmek dileği ile saygılar :)
Evet beni de ilk etkileyen kitabın ismiydi :) Çok çarpıcı,belki okumana sebebiyet veririm...bu canavar biraz okumayı azaltıp ingilizce çalışmaya başlayacak ne yazık ki :(
Rica ederim benim ilk Salinger okuyuşum.Franny ve Zooey tavsiyesi için teşekkür ederim onlarıda listeme alıyorum :) Bitirdikten sonra kitap hakkındaki yorumlarımı size yazarım...saygılar :)
İnsanın elinde başka başka okuyacağı kitaplar olunca bazı kitaplar erteleniyor sürekli :)
Size şimdiden iyi okumalar dilerim görüşmek dileği ile sevgiler :)
voc. için.
:)
Tamam zamanın olunca vocabulary için yazarsın...biliyorum çok teşekkür ediyorum ama yine teşekkür ederim :D
bi de bazı voc kitapları var. örneğin test atölyesi voc kitabı süperdir üds için.
olmazsa daa da sölerim ki.
:)
Hımmm...zamanlama iyi oldu bu hafta sonu müzikale İstanbula gidiyorum.Akmar pasajındaki gençlik kitabevinden voc. kitabını alırım...elimde cambridge'in kitapları var fakat onlar biterse...mcmillan alabilirim...birde ahmet akın'ın kitapları var bende...vocabulary,test teknikleri ve ders notları sence iyi kitaplar mı?
İlgin için çok teşekkür ederim :)
ingilizce sınav teknikleri
ingilizce gramer
bir de kpds testleri.
seninki üds sosyal olacak.
hakkı mirici nin kitabını al.
taam bakarız daa.
voç kitabı yalçın gülsoy test atölyesi.
Yorum Gönder