Hypatia'nın Araştırmacı Ruhu

Araştırmacı bir insanın yazıları

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Anlamlı Bir Albüm Kapağı

          Günümüzde ya da en azından ülkemizde genel anlamda albüm kapaklarına baktığımız zaman toplumsal bir konuyu işlemekten çok kendini ön  plana çıkararak pazarlama yöntemine gidilmektedir.Ne yazık ki ülkemizde  sözde topluma mal olmuş sanatçılarımız (İstisnalarda var fakat genel anlamda konuşuyorum) toplumsal konularla ilgilenmemektedir.Hatta bir çoğu toplumsal sorunları bile bilmemektedir.Hal böyleyken sizlere çok sevdiğim bir albüm kapağından bahsetmek istedim.



          Görmüş olduğunuz albüm kapağı And Justice for All, Metallica'nın 1988 de yayınlanmış bir albümüdür.Albüm kapağındaki resim, Adalet Tanrıçası (Lady Justice) heykelinin çatladığı, iplerle bağlandığı ve terazisinin adalet yerine parayı ölçtüğünü anlatmaktadır. Paranın nasıl adaleti satın alabileceğini ve terazinin nasıl parası olanın yanında olanı gösterdiğini açık bir şekilde ifade etmektedir.Albüme ismini veren şarkıda da Amerikan adalet sisteminin para ve güç karşısında tarafsızlığını yitirmesi eleştirilmektedir.

           Şimdi bir düşünelim hangi şarkımızda buna benzer toplumsal bir sorun işlenmektedir...Düşünüyorum fakat bulmakta zorlanıyorum...Sizce de bu bir eksiklik değil mi?...Benim aklıma ilk gelenler bir grup bilinçli insanın yapmış olduğu " Savaşa Hiç Gerek Yok" ve Mor ve Ötesi'nin dünyada hızla çoğalmakta olan medya kirliliğine karşı yazmış olduğu "Cambaz" şarkısıdır.Sizlerinde (bulmakta zorlanacağınızı tahmin ediyorum çünkü yok denecek kadar az) buna benzer bildiğiniz çalışmalar varsa paylaşırsanız sevinirim...yazıyı ilgilenip okuduğunuz için teşekkür ederim.Şimdi sizleri o güzel " Savaşa Hiç Gerek Yok" parçası ile baş başa bırakıyorum...Başka bir yazıda görüşmek üzere..:)


18 Ağustos 2011 Perşembe

Güzel Kadının Tarifi



  
         Bugünlerde sınava hazırlandığım için arada beni motive etmesi için kişisel gelişim kitapları okuyorum.Dün yine böyle bir kitap okurken güzel bir yazı oldukça dikkatimi çekti.Oyunculuğunu beğendiğim Audrey Hepburn'ün söylemesi ise yazıya dikkatimi yoğunlaştırmamı sağladı.Sizlerlede bu yazıyı paylaşmak istedim...:)

"Çekici dudaklara sahip olmak istiyorsanız , dudağınıza tatlı sözlerden başkasını dokundurmayın.

          Güzel gözleriniz olsun istiyorsanız , güzel insanlarla göz göze gelin , gerçek dostlar edinip sık sık görüşün.

      İdeal beden ölçülerine sahip olmak ve hep zayıf kalmak istiyorsanız , yemeğinizi yoksullarla ve açlarla paylaşın.

      Alımlı saçlara sahip olmak istiyorsanız , çocuğunuzun günde en az bir kere onu okşamasına izin verin.



        Dikkat çekici pozlar vermek istiyorsanız yanınıza bilgelik ve tevazuyu alarak yürüyün , asla cahilce ve gururla yürümeyin.

         İnsanların da tıpkı elimizin altındaki eşyalar gibi , hatta onlardan çok daha fazla onarılmaya , yenilenmeye , bakım görmeye , gözden geçirilmeye ihtiyaçları vardır.Hiçbir insanı eskidi,bozuldu, işe yaramıyor diye elinizden çıkarma hakkınız yoktur.

         Hatırlayın , bir yardım eline ihtiyaç duyarsanız , kendi omzunuzdan kolunuza doğru göz gezdirin , dirseğinize ve bileğinize varın , işte orada bir yardım eli bulacaksınız.



         Yaşlandıkça iki elinizin olduğunu , birinin kendinize , diğerinin de başkalarına yardım etmek üzere yanınızda hazır beklediğini fark edeceksiniz.

        Bir kadının güzelliği giydiği elbisede , beden ölçülerinde ya da saçını tarayış stilinde değildir.
Bir kadının güzelliği gözlerinden okunmalı , çünkü gözler kalbe , yani aşkın yaşadığı ülkeye giden kapıdır.
        Bir kadının güzelliği yüzündeki benlerden değil , içinde sakladığı ruhundan okunur."
                                                                                                              AUDREY HEPBURN




      Audrey Hepburn , güzel kalmak adına ömrünün son yıllarını dünya çocuklarına iyilik etmeye harcadı.UNİCEF temsilcisi olarak çocukların iyiliği için dünyayı dolaştı.





Başka bir yazıda görüşmek dileği ile.... :)

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Sevdiğim Bir Şarkı Ve Hikayesi


     
       "Müzik fakir insanlarin cennetidir." demiş Emerson.Ne güzel demiş değil mi? Müzik sayesinde birçoğumuz sıkıntılarımızdan bir süreliğine uzaklaşıyor ve rahatlıyoruz.Müziğin psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki tedavi edici etkisi de ilk çağlardan bu yana bilinen bir yöntem.
Girişi yaptığımıza göre artık asıl konuya gelebiliriz..:)






            Bugün sizlerle çok sevdiğim bir parçanın hikayesini paylaşmak istiyorum.Şarkıların hikayeleri olunca insanı daha bir derinden etkilediğini düşünüyorum.Hikayemiz ABD'nin California eyaletinde geçmektedir.


"1969 yazında hikayenin kahramanı olan adam uzun bir seyahate çıkar ve yolu California'dan geçerken dinlenmek için Hotel California'yı bulur... Ufak, sevimli bir oteldir.. Sıcak bi havası vardır... Bir odaya yerleştirirler... Oteldeki ikinci gününde odasının hemen yanındaki odada kalan kızla tanışır, arkadaş olurlar. Birlikte gezmeğe başlarlar. Çok fazla zaman geçmeden birbirlerine aşık olurlar ve tatili Hotel California'da birlikte geçirmeye karar verirler. Çok severler birbirlerini, bütün bir yaz hep beraberdirler. Otelin sıcak insanları, sevimliliği, sadeliği onları çok etkilemiştir. Unutamayacakları bir yaz yaşarlar , bir sevgi yaşarlar :) Yazın bitiminde bir karar vermek zorundalardır ayrılık için. Ve şöyle derler: "Eğer bir sene sonra birbirimizi unutmaz ve yine bu kadar çok sevecek olursak, gelecek yazın ilk gününde (tanıştıkları günü kastederek) Otel California'da buluşacağız diye sözleşirler. O zamana kadar birbirlerini hiç aramayacaklardır. ( Bu aşk bir yaz aşkı mı, yoksa gerçek bir aşk mı anlamak için yaparlar bunu).Tam bir sene geçmiştir. Adam sözleştikleri gibi bir sene sonra otelde buluşmak için yola çıkar. Tanıştıkları ilk gündür o gün, yol uzundur bitmek bilmez adam için ve sonunda California'ya varır. Otelin oraya gildiğinde kapkara bi bina bulur. Otel dün yanmıştır.
Sevdiği adamla buluşmak için bir gün önceden otele gelen kız gece çıkan yangında ölür. Adam otele gelirken sevdiği kızla bir ömür yaşamayı, birlikte olmayı düşünürken, onu bir ömür kaybeder."




         



Gurubun üyeleri hikayeyi duyduğunda çok etkinilenir ve bunun için bir şeyler yazmaya karar verirler.Sonucunda da bu şarkı çıkar ortaya.Grup , genel olarak  yaşadıkları günleri, otelin güzelliğini, kasabanın sadeliğini anlatır şarkısında....












Şarkının Sözleri

Hotel California - Eagles



On a dark desert highway, cool wind in my hair
Karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda

Warm smell of colitas, rising up through the air
Colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya

Up ahead in the distance, I saw a shimmering light
İleride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm

My head grew heavy and my sight grew dim
Başım ağırlaştı ve görüşüm bulanıklaştı

I had to stop for the night
Gece için durmalıydım

There she stood in the doorway;
Orada, o kapı girişinde durdu

I heard the mission bell
Görev zilini duydum

And I was thinking to myself,
Ve kendi kendime düşünüyordum ki

'This could be Heaven or this could be Hell'
'Cennet de olabilir bu, cehennem de'

Then she lit up a candle and she showed me the way
Sonra o bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi

There were voices down the corridor,
Koridorda sesler vardı

I thought I heard them say
Sanırım onların şöyle dediklerini duydum

Welcome to the Hotel California
California Oteline hoşgeldiniz

Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer

Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre

Plenty of room at the Hotel California
Bir çok oda var otel california da

Any time of year, you can find it here
Yılın herhangi bir zamanı, onu burada bulabilirsiniz

Her mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bends
Onun aklı Tiffany-dalgın, onun Mercedes virajları vardı

She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
Onun bir sürü hoş erkekleri vardı, arkadaş diye çağırdığı

How they dance in the courtyard, sweet summer sweat
Nasıl sahnede dans ediyorlar, tatlı yaz teri

Some dance to remember, some dance to forget
Bazı danslar hatırlamak için, bazısı unutmak için

So I called up the Captain,
Böylece kaptanı çağırdım
'Please bring me my wine'
'Lütfen şarabımı getirin bana'

He said,'We haven't had that spirit here since 1969'
O dedi ki, '1969'dan bu yana bizde o ruh hali yoktur
And still those voices are calling from far away,
Ve o sesler hala çok uzaklardan çağırıyorlar

Wake you up in the middle of the night
Uyandırır seni gecenin ortasında

Just to hear them say
Sadece onların şunu demelerini duymaya

Welcome to the Hotel California
California Oteline hoşgeldiniz

Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer

Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre

They livin' it up at the Hotel California
Onlar o kadar canlı yaşarlar ki California Otelinde

What a nice surprise, bring your alibis
Ne kadar güzel bir sürpriz, getirin kendi bahanelerinizi

Mirrors on the ceiling,
Aynalar tavanda

The pink champagne on ice
Buzlu pembe şampanya

And she said 'We are all just prisoners here, of our own device'
Ve o dedi ki; 'Biz burada sadece kendi cihazımızın mahkumlarıyız
And in the master chambers,
Ve ana salonda
They gathered for the feast
Onlar ziyafet için toplandılar

The stab it with their steely knives,
Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar
But they just can't kill the beast
Fakat canavarı öldüremediler

Last thing I remember, I was
Hatırladığım son şey, benim

Running for the door
Kapıya koştuğumdu

I had to find the passage back
Geçidi tekrar bulmalıydım
To the place I was before
Daha önce bulunduğum yere açılan

'Relax,'said the night man,
"Rahatla" dedi karanlık adam

We are programmed to receive.
Bizler almak için programlandık

You can checkout any time you like,
İstediğin zaman hesabını kesebilirsin

but you can never leave!
Ama asla ayrılamazsın!

Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle...:)

12 Ağustos 2011 Cuma

Yağmurun Sesi



Başlığa bakıp kiminizin “Hadi canım olur mu öyle şey uyurken hiçbir şey duymazsınız!” dediğini duyar gibiyim. Bence bu kişiye göre değişen göreceli bir kavram. Ben uyurken yağmurun sesini duyuyorum ve aynı zamanda beni rahatlattığına inanıyorum.


            Böyle düşünürken bir merakla internette araştırma yaptım “Yağmur Sesi” üzerine ve karşıma ilginç bir şekilde bu site çıktı.( http://www.yagmursesi.com/)


               

Site benim savunduğum tezi doğrular nitelikteydi. İşte söyledikleri

Uykusuzluk sorununuz mu var? Uykuya dalmakta güçlük mü çekiyorsunuz?
Yagmursesi.com'a girin, odanızın ışıklarını kapatın, hoparlörünüzün sesini istediğiniz seviyeye ayarlayın ve kendinizi yatağa bırakın.

Artık yağmur sesi eşliğinde uykunun tadını çıkarabilirsiniz, emin olun farkı siz de anlayacaksınız.

Ayrıca, sevdiğiniz şarkıları yağmur sesi arkaplanda çalar iken dinlemek ise size apayrı bir tat verecektir.

Yağmur sesi, dinlediğiniz duygusal şarkıların duygusallığını inanılmaz derecede arttırır.”





Ayrıca site ;
 “Yağmur sesi, konsantrasyonunuzu arttırmada da büyük bir yardımcı olabilir.

Üstelik, zihninizi meşgul eden sorunları da ortadan kaldırır.” Diyordu.



Bu yüzden demek ki birçok kişi bilmeden yağmurun sesini seviyor diye düşündüm kendi kendime. Gece İzmit’te yağmur yağıyordu. Bende yağmur sesi ile uyumak için penceremi üstten açtım ve yatağıma uzandım. Tam uykuya dalacağım sırada yağmur dindi. Bende hemen yağmur sesinin mp3 halini açıp media player da tekrar modunda çalmaya başladım. Güzel bir uyku uyuduğumu düşünüyorum ki doğru olsa gerek çünkü sonucunda bu yazı ortaya çıktı.

          Sadece yağmur değil zaman zaman da dalga vb. sesler ile uyuduğum oluyor arkadaşlar. Bende doğa senfonileri diye bir albüm var. Kimi zaman kendimi şehirden uzak bir ormanda bulmak istiyorum. Tabi gitmemin mümkün olmadığı zamanlarda, orman senfonisi açıp gözlerimi kapayıp hayal ediyorum. Okyanus sahilinde kitap okumak istiyorsam imdadıma bu albüm yetişiyor.Yani bana göre her eve lazım bir albüm.Yazıma son verirken sizleri “Singing In The Rain” şarkısı ile baş başa bırakıyorum.





Şarkının Türkçe Sözleri;

Singing In The Rain
Du Du Du Du Du Du Du Du Du

Yağmurun atında şarkı söylüyorum
Yağmurun altında sadece şarkı söylüyorum
Ne büyüleyici bir duygu
Ve tekrar mutluyum
Bulutlara gülüyorum
Öyle karanlık ki,yukarı daha yukarı
Güneş benim kalbimde
Ve aşk için hazırım.

Sizi takip etmesi için izin verin fırtınalı bulutlar,
Yeryüzündeki herkesin.
Yağmurla gel
Yüzümde gülümseme var
Yolun aşağısına yürüyeceğim,
Mutlu bir nakaratla..
Sadece yağmurda şarkılar söyleyerek(şarkılar söyleyerek)

Yağmurda dans ederek
Yine mutluyum
Yağmurda şarkı söylüyor ve dans ediyorum
Dans ediyor ve şarkı söylüyorum...





         Tekrar başka bir yazıda görüşmek üzere arkadaşlar…Okuduğunuz için teşekkürler….